Opel’in 1 Eylül 2021’de göreve başlayan, yeni CEO'su Uwe Hochgeschutz’u daha yakından tanımak ister misiniz? İşte, kendisi ile Almanya’da gerçekleştirilen, kişisel ve kurumsal sorulardan oluşan röportajın tümü.  
 

Röportaj: Roland Korioth ve Tina Henze

• Bay Hochgeschurtz, şu an bizimle nereden görüşüyorsunuz?

Opel çalışanlarının çoğu gibi ben de şu anda evden çalışıyorum. Zaten bugün bir video konferans maratonunu geride bırakmış durumdayım. Her zamanki gibi, işlerin “sanal” olarak bu kadar iyi yapılabilmesini dikkate değer buluyorum. Ama elbette henüz pek çok meslektaşımla yüz yüze görüşememiş olmam üzücü. Bunu mümkün olan en kısa sürede telafi edeceğiz.

• Şirket, “Yeni çeviklik çağı”ndan bahsediyor: Gelecekte Opel’de yani koronavirüs pandemisinden sonra nasıl çalışacağız?

Kesin olan bir şey var: Şirketteki herkesin her gün işyerine geldiği korona öncesi döneme dönmeyeceğiz. Kendimizi geleceğe yönelik, modern ve dijital olarak konumlandıracağız. Şu anda bir ekip, çalışan temsilcileriyle görüşerek masa paylaşımı dahil modern bir ofis konsepti üzerinde çalışıyor. Özellikle Rüsselsheim tesisinde, çalışanların çoğu yönetim, geliştirme ve üretimle ilgili alanlarda çalışıyor ve çalışmalarının tamamını veya bir kısmını ‘home office’  olarak yürütebiliyorlar. Mobil çalışma oranı gelecekte önemli oranda daha yüksek olacaktır
 

Başlangıç
 

• Opel'deki ilk iş gününüz nasıl geçti? Ne de olsa yeni Astra dünya tanıtımının yapıldığı gündü.

1 Eylül 2021 tarihini her zaman yoğun ama aynı zamanda inanılmaz harika bir gün olarak hatırlayacağım. Yeni Astra'yı tanıtmak benim için büyük bir zevkti. Sadece bu da değil. Bu köklü şirkete liderlik etmek ve siz Opel çalışanlarını temsil etmek de benim için bir onur. İlk 100 günümdeki genel koşullar zordu. Yine de konumumuzu koruduk. Ürün gamımız talep görüyor ve Almanya’daki pazar payımızı art arda 15 aydır artırıyoruz. Tüm markalar arasında en çok kazanan biziz. Olumsuz koşullara rağmen pazar payı kazanımlarımızda önemli rol oynayan bayilerimize çok teşekkürler. Kasım ayında Corsa Almanya’nın en çok satan otomobil bile oldu ve ardından Mokka-e “Altın Direksiyon 2021” ödülünü kazandı.

• Sizce yeni Astra ilkbaharda geldiğinde nasıl bir performans sergileyecek?

Harika olacak. Astra, muhteşem tasarıma ve geleceğe ışık tutan üstün teknolojilere sahip harika bir araç. Verimli benzinli ve dizel motor seçenekleri dışında şarj edilebilir hibrit ve 2023’ten itibaren elektrikli olarak da sunulacak. Kompakt sınıfta tam olarak ihtiyacımız olan otomobil. Bu, medya ve müşterilerden gelen olağanüstü tepkilerle de teyit ediliyor. Şirket içinde kendimize iddialı hedefler koyuyoruz. Bununla birlikte, yarı iletken krizi döneminde kesin adet hedefleri belirtmenin yapıcı olmadığı da açık.

Kökenler
 

• Köln'de doğdunuz. Sizi tipik bir Kölnlü olarak nitelendiren herhangi bir özelliğiniz var mı?

Özellikle diğer kültürlere karşı çok açık fikirli olduğum söyleniyor. Bunu Köln kökenlerime bağlıyorum. Bir de konu futbol olduğunda elbette takımımız 1. FC Köln’ü destekliyorum. 

• Şirket, 2025 yılında tarihi fabrika binasının ortasında yenilikçi bir Opel kampüsü inşa edecek. Çalışanları ne bekliyor?

Rüsselsheim’daki genel merkezin köklü geçmişini yaşatıyoruz. K40 bina kompleksinin etrafında modern, samimi ve kentsel çevreci bir kampüs oluşturuluyor. Yönetim, araştırma ve geliştirme ve satış alanlarından arkadaşlarımızı, ileri teknoloji ürünü ofisler ve çalışma alanları bekliyor. Yeni Almanya genel merkezi, Stellantis'in karbon ayak izini sıfırlama hedefine önemli bir katkı sağlayacak. Proje, çevreci yenilik ya da bizim ifademizle yeşillendirme yaklaşımımıza iyi bir örnek.

 

Batarya şarjı
 

• Kendinizi şarj etmek için bir rutininiz var mı?

Benim tutkum bisiklet. Doğanın tadını çıkarmanın ve egzersiz yapmanın mükemmel karışımı. 15 yaşındayken köklü bir kulüp olan RC Schmitter Köln için yarışmaya başladım. En büyük başarım, Team Renault Sport Suisse ile bisiklet dörtlüsünde Le Mans 24 Saat yarışıydı. 118 katılımcı arasında 33. olmuştuk. Bugün haftada en az bir kez ve tatilde daha fazla bisiklete biniyorum. Bu, yılda ortalama üç ila dört bin kilometre ediyor. Bunun dışında koşu ve biraz ağırlık çalışarak formumu koruyorum. Kışın kayak yapmayı seviyorum. 


Opel şarjı popüler hale getiriyor. 2024’e kadar tüm Opel modelleri elektrikli versiyonlara da sahip olacak ve 2028’den itibaren Opel Avrupa’da tamamen batarya elektrikli araçlarla yola devam edecek. Durum nasıl görünüyor?

Şu an ticari portföyümüz dahil olmak üzere dokuz elektrikli model sunuyoruz ve satılan araçlarımızın yüzde onu elektrikli. Elektrikliye geçiş hızımız bize bir avantaj sağlıyor, yeni müşteriler kazanıyoruz.

Ayrıca sürekli olarak elektrikliye geçiş için yatırım yapıyoruz. 2025 yılından itibaren Kaiserslautern fabrikasında kendi batarya hücrelerimizi üreteceğiz. Bu gigafabrika ile uzun vadede yılda 500.000 araca yüksek performanslı batarya hücreleri sağlayacağız. Kısa bir süre önce Mercedes Benz’i bölgede diğer ortak olarak kazandık.

Gelişim hızlı ve heyecan verici. Yeni Stellantis platformlarına dayanan yeni nesil modellerle, şarj süreleri ve menzilde lider olacağız. Bu 2024'ten itibaren netleşecek. Bu noktada düşük araç ağırlığı önemli bir rol oynuyor. Ayrıca araçlar son derece hızlı şarj olacak: hedef, 30 kilometre için bir dakika şarj.


 

Duygu
 

• Duygusal mısınız?

Kesinlikle empati duygusu yüksek biri olduğumu, karşımdakinin ruh halini algılayabildiğimi ve böylece başkalarının güdülerini ve düşüncelerini anlayabildiğimi söyleyebilirim. Kendine ve başkalarına saygı duymak bir alçakgönüllülük biçimi. Alçakgönüllülük bisikletin bana öğrettiği bir şey.  Bu ve bir de saldırmak için doğru anı belirlemek.

• Opel markasını duygusallaştırmak istiyorsunuz – insanlar Opel ile hangi duyguları ilişkilendirmeli?

Önümüzdeki on yıla ait Opel’in model yol haritasını belirlemek için Stellantis yönetimi ile uzun bir görüşme yaptık. Şunu açıklayabilirim: Yılda en az bir önemli gelişme ile bu harika bir plan. Her model heyecan verici. Duyguları harekete geçiren tasarımıyla büyülüyor. Yeni marka yüzümüz Opel Vizor bizi kusursuz kılıyor, öne çıkıyoruz. Normalde sadece üst sınıf araçlarda görülen teknolojiler, Opel’in ulaşılabilir yönünü öne çıkarıyor. Son olarak, biz bir Alman markasıyız. Bir Alman otomobili istiyorsanız, onu sadece Stellantis Group’taki Opel’den alabilirsiniz.

Manta
 

• 70/80’lerin klasik otomobili Manta ile ne ilişkilendirirsiniz?

Biz sadece duygulardan bahsediyoruz. Manta öyle bir otomobil ki, çoğu insanda güçlü duygular tetikliyor. Olumlu duygular. Benim için de öyle. Bunun en iyi örneği Manta GSe ElektroMOD. Opel çalışanları tarafından yaratılan Opel Manta’nın modern elektrikli dönüşümü benzeri görülmemiş bir heyecan dalgasını tetikledi.

• Manta de seri üretime döner mi? Elektrikli crossover/SUV şeklinde bir dönüş olur mu?

Her şeyden önce Manta-e, Opel’in her kilometrede sürüş keyfi sunan ve uygun fiyatlı bir elektrikli otomobili. Corsa-e ve Mokka-e örneğinde olduğu gibi bununla da müşterilerle ve zamanın ruhuyla mükemmel uyum içindeyiz. Bir sonraki Manta’nın tasarımına henüz karar verilmedi. Ancak kesin olan, eski Manta’nın belirli tasarım öğelerini, elbette yeniden yorumlanmış olarak, yeniden kullanmak istiyoruz ve kullanacağız, çünkü bunlar markanın köklerini temsil ediyor.

 

Değişim
 

• Otomotivde 30 yılı aşan tecrübeye sahipsiniz. Farklı markalarda çalıştınız ve uzun süre yurt dışında yaşadınız. Değişim sizin için ne ifade ediyor?

Opel’deki yeni işim benim için bir rüyanın gerçekleşmesi. Zorlukları severim. Değişim, gelişmek demektir. Opel CEO’su olarak gelenek açısından zengin, güçlü bir markayı artık yönetebiliyor olmam beni gururlandırıyor. Amacım Opel'i daha aktif bir şekilde konumlandırmak ve potansiyelinden yararlanmak. Benim için kesin olan Opel'in önünde altın bir on yıl olması.

• Şu anda otomotiv endüstrisinde köklü bir değişim yaşanıyor. Sizce Opel buna hazır mı?

Kesinlikle. Elektrikli araçlara odaklanmak bize açık bir rekabet avantajı sağlıyor. Yatırımlarımız yoğunGlo bir şekilde e-ulaşıma akıyor. Bu aynı zamanda, yarı iletken sıkıntısı döneminde, içten yanmalı bir motora veya elektrikli bir otomobile mevcut bir mikroçip takabiliyorsak, onu bir e-otomobile de takabiliyor olduğumuz anlamına geliyor.

Elbette, Stellantis Group’un verimli teknolojilerine erişimimiz olması çok büyük bir avantaj. Bu, özellikle otomotiv endüstrisindeki güçlü değişim döneminde çok önemli. Bir diğer önemli avantajımız, yakıt hücreleri konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahip olmamız. Ağırlığı nedeniyle geleneksel binek otomobillere kıyasla daha uygun olan ticari araçlar bu teknoloji için daha uygun olabiliyor.

2021 yılının sonunda ilk küçük seri üretimi tanıttık ve hidrojen van Vivaro-e HYDROGEN'i pazara sunduk. Bununla birlikte, minibüsü ile uzun mesafeleri emisyonsuz olarak kat etmek ve ardından hızla yakıt ikmali yapmak isteyen filo müşterileri için ideal çözümü sunuyoruz. Hidrojen ile yakıt ikmali sadece üç dakika sürüyor.

Otomobil
 

• İlk otomobiliniz neydi?

Yüksek tavanlı küçük bir station wagon idi. Tamir edebildiğim çok ucuz bir Simca 1100 Fourgonnette… Mesela egzoz borusunu kaynatırken çok eğlenmiştim. Kısa bir süre için bir Corvette Stingray kullandım. Bir Opel GT’yi de favori olarak görebilirim.

• Opel CEO'su olarak şu anda hangi modeli kullanıyorsunuz?

Grandland PHEV'imi yeni aldım. Harika bir otomobil. Ocak ayının başından bu yana Eisenach'ta üretim bandından çıkan yeni versiyon, müşterilerimiz ve bayilerimiz tarafından merakla bekleniyor. Vivaro, Corsa veya Mokka olmak üzere geçtiğimiz aylarda mümkün olduğunca çok modelimizi her fırsatta denedim. Çünkü otomobiller sadece benim işim değil, aynı zamanda benim tutkum. Eksik kalan tek şey Manta GSe ElektroMOD ile bir test sürüşü.

Bay Hochgeschurtz, bu röportaj için çok teşekkür ederiz.

• Kariyer

Uwe Hochgeschurtz, otomotiv endüstrisinde 30 yılı aşkın deneyime sahip. İngiltere (Birmingham) ve Fransa’da (Paris Dauphine) işletme eğitimi aldıktan sonra, kariyerine 1990 yılında çeşitli yönetim görevlerinde bulunduğu Ford'da başladı. 2001 yılında Ticari Araçlar Bölümü Global Pazarlama Başkanı olarak VW’ye geçti. Üç yıl sonra Renault’ya geçerek satış, pazarlama ve ürün yönetiminde görev yaptı ve Haziran 2016'da Renault Almanya’nın CEO'su olarak atandı.